Süresiz nafaka, kamuoyunda çok fazla tartışmalara neden olan bir durumdur. Hatta bu konuda “süresiz nafaka mağdurları derneği” isminde dernek kurulmuştur. Esasında Türk Medeni Kanunu TMK 175. maddeye göre yoksulluk nafakası süresizdir. Bu sebeple yoksulluk nafakası kamuoyunca “süresiz nafaka” olarak bilinmektedir. Süresiz nafaka, boşanma sebebiyle yoksulluğa düşecek tarafa, boşanmada kusuru daha ağır olmamak koşuluyla, diğer tarafça yapılan süresiz ödemedir. Türk Hukuk sisteminde süresiz nafaka olarak adlandırılan kavram hakkında birçok tartışma olmakla birlikte boşanma davasına mahkeme kararı ile hükmedilen nafakanın süresiz olmadığı bilinmelidir. Belirli durumlarda eski eş aleyhine hükmedilen nafakanın sonlanması mümkündür. Bununla birlikte nafaka türlerine göre bu konuya değinmekte fayda vardır. Nafaka türlerini, bakım nafakası ve yardım nafakası olarak iki ana başlığa ayırmak mümkündür. Tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası da bakım nafakasının alt başlıklarıdır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre boşanma davasında hükmedilen tedbir nafakası, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası birer bakım nafakasıdır. Kanunumuzda yer alan dört çeşit nafakayı açıklamak gerekirse;
- Yoksulluk nafakası, boşanmanın eşlerle ilgili mali sonuçlarındandır. Türk Medeni Kanunu md. 175’de düzenlenen yoksulluk nafakasına göre, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Yoksulluk nafakası, TMK’da bir bakım nafakası türü olarak yer almıştır. Bu durumda nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz. Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Boşanma (TMK m. 161-166) davasında yer alan yoksulluk nafakası isteği boşanma davası içinde talep edilmeyerek bağımsız bir dava ile istenilmişse harca bağlıdır. Boşanma davasında yer alan yoksulluk nafakası isteği boşanmanın eki niteliğinde olduğundan harca bağlı değildir. Yoksulluk nafakası boşanmanın fer’i sonuçları arasında yer alır. Hâkimin yoksulluk nafakasına hükmedebilmesi için istek olması gerekir.
- Tedbir nafakası, boşanma davası açılmadan önce veya açıldıktan sonra talep edilebilir. Boşanma davası açılırken veya açıldıktan sonra herhangi bir eşin veya ergin olmayan çocukların geçinmesini sağlamak üzere boşanma davası süresince hükmedilen nafaka türüdür. Tedbir nafakası, boşanma davası açılmadan önce evliliğin devamı süresince eş tarafından evlilik birliğinin korunması için, birliğin giderlerine katkı yapmaktan kaçınan eş aleyhine açılan bir dava türüdür. Henüz açılmış bir boşanma veya ayrılık davası yokken ileri sürülen tedbir nafakası talepleri bağımsız dava niteliğindedir.
- İştirak nafakası, boşanmanın çocuklarla ilgili sonuçlarındandır. TMK md.182’e göre, “…Velâyetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlâk bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hâkim, istem hâlinde irat biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir.” Madde metnine göre velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Çocukların boşanmanın kesinleşme tarihine kadar verilen nafaka iştirak nafakası olarak değil tedbir nafakasıdır. Boşanma kararı içinde iştirak nafakası verilmemişse velayet hakkı kendisine verilen taraf her zaman için açacağı bir dava ile iştirak nafakası talep edebilecektir. Bu durumda iştirak nafakasının başlangıç tarihi sonradan açılan iştirak nafakası davasının açıldığı tarih olacaktır.
- Yardım nafakası, boşanma davası veya evlilik ile bir ilişkisi olmayıp bir kimsenin, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan altsoy ve üstsoyu ile kardeşlerine ödediği nafaka türüdür. TMK md.364’e göre “Herkes, yardım etmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan üstsoyu ve altsoyu ile kardeşlerine nafaka vermekle yükümlüdür. Kardeşlerin nafaka yükümlülükleri, refah içinde bulunmalarına bağlıdır. Eş ile ana ve babanın bakım borçlarına ilişkin hükümler saklıdır.” Yardım nafakası, yardım edilmediği takdirde yoksulluğa düşecek olan ailedeki üstsoy, altsoy ve kardeşe ödenen nafakadır.
Yoksulluk nafakasını düzenleyen Türk Medeni Kanunu’nun 175. maddesinde; “Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.” denilmek suretiyle kusuru ağır olan eşin yoksulluk nafakası alamayacağı ve yoksulluk nafakasının, nafakayı ödeyecek kişinin mali gücü oranında belirleneceği belirtilmiştir. TMK 175. maddeden açıkça anlaşılacağı üzere, kamuoyunda yaratılmaya çalışılan algının aksine; yoksulluk nafakası her koşulda süresiz değildir. Ayrıca mahkemelerce ödenmesine hükmedilen nafakalar, nafaka alacaklısının insan onuruna yaraşır biçimde yaşamasına engel miktarda olup çoğu zaman nafaka yükümlüsünün Kanuna aykırı davranışları nedeniyle de tahsil edilememektedir.